Haber

UMUT VAKFI: TÜİSTANBUL – UMUT VAKFI: TÜRKİYE’DE 4 MİLYON LİSANSLI; 9 KEZ İZİNSİZ SİLAH VAR

UMUT Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan, vakfın oluşturduğu bireysel silahlanma istatistiklerini paylaştı. Akcan, “Türkiye’de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı silah var. Bunun 9 katı kadar kaçak silah var ki buna maalesef kaçak demekteyiz. Toplamda 36 milyona yakın silah olduğu düşünülüyor. Asayiş ya da silahlı şiddet dediğimiz silahla ilgili kabahatlerde de artış var. Her gün maalesef en az 10 vatandaşımız ölüyor, 20 vatandaşımız da yaralanıyor. 10 yıl önce cinayet olaylarının yüzde 50’si kullanılırken, şimdi yüzde 85’i silah kullanıyor” dedi.

Birey karşıtı bir sivil toplum kuruluşu olan Umut Vakfı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayhan Akcan, kişisel silahlanma ve şiddet yanlışlarının kamuoyunun gündemine gelmesi konusunda uyarılarda bulundu. Umut Vakfı 2023 yılı güncel istatistiki verilerini paylaştı.

“2023 YILINDA 211 GÜNDE TOPLAM 1.938 VAKA VAR”

Ayhan Akcan, ‘2023 yılı vakalarına göre 211 günde toplam 1.938 vaka var. Bunların arasında ne yazık ki 1.200 kişi silahla öldürüldü. Bunun yaklaşık yüzde 20’si otomatik, pompalı veya keleş dediğimiz silahlarla, geri kalanı ise tabancalarla. Aslında yüzde 4’ü genel silahlardır; yani silah alacağım ama kendimi kontrol edebiliyorum denilerek kullanıldığı şekliyle. Maalesef bunların yaklaşık yüzde 20’si aile içi şiddette kullanılıyor. Ayrıca Türkiye’deki cinayetlerin %85’i aynı zamanda silahla işleniyor. 2023 verileri bu” dedi.

“LİSANSLI SİLAH KARŞISINDA 9 ADET İZİNSİZ SİLAH VAR”

Türkiye’de öngörülen silah sayısı hakkında bilgi veren Aycan, ‘Türkiye’de dokuz civarında yani; 1 adet ruhsatlı tabanca için 9 adet ruhsatsız tabanca bulunmaktadır. Üç bilgi tabanımız var. Özellikle polis ve jandarma tarafından asayiş tedbirleri kapsamında yapılan kontrollerde ele geçirilen silahların ruhsatlı veya ruhsatsız oranı bu şekildedir. İkincisi, cinayet olaylarından sonra adliyeye gönderilen dava formatındaki belgelerde aynen böyledir ve otopsi raporlarında yani dokuza bir örnektir. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı silah bulunuyor. Bunun 9 katı kadar kaçak silah var ki buna maalesef kaçak demekteyiz. Toplamda 36 milyona yakın silah olduğu düşünülüyor. Tabi bu 2 yetişkin erkekten birinde, 3 evden birinde anlamına geliyor. Yaygın, toplumsal bir sorun önemli bir bahistir. Asayiş ya da silahlı şiddet dediğimiz silahla ilgili suçlarda da artış var” dedi.

“SİLAH ALIM SAYISI HER YIL YÜZDE 3,5 ARTIYOR”

Psikiyatri Uzmanı Akcan, ‘Maalesef her gün en az 10 vatandaşımız ölüyor, 20 vatandaşımız da yaralanıyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 5 bin kişi silahla öldürülüyor. İşte değerli bir istatistik; 10 yıl önce cinayet vakalarının yüzde 50’sinde silah kullanılırken, şimdi yüzde 85’i silah kullanıyor. Hem silahla ilgili suçların hem de silah edinme sayısının her yıl yüzde 3,5 arttığını görüyoruz. Artık TBMM ve milletvekilleri bu konuyu toplumsal bir sorun olarak ele almalı ve işsizlik ve yüksek maliyet gibi ele almalıdır. Çünkü insanlar bu ülkenin polisinin, jandarmasının can ve mal güvenliğini sağlamasını istiyor. Yani ‘Ben kendimi korurum, meseleyi ben koyarım, silahla her türlü şeyi yaparım’ mantığı son derece yanlıştır. Artık ‘atlı tüfek’ kavramından sıyrılıp şehirli olmayı, legal olmayı, hukuka inanmayı, uzlaşma ve birlikte yaşama kültürünü kabullenmek zorundayız. Onun için bu en değerli noktalardan biri, bu yüzden üzerine gitmek gerekiyor” dedi.

“BİLDİRİM SINIRI YAPILSIN, KAMU NOKTASI ALINSIN”

Akcan, “Milletvekillerine özellikle söylüyoruz, bir ihbar sınırlaması getirin. Bakın yaz mevsimindeyiz. Sünnet, düğün, nişan gibi açık hava toplantılarında havaya ateş açılması sonucu çok kişi ölüyor. 600’e yakın kişi ölüyor. .En azından durum bu.İkinci olarak mutlaka kamu spotu yapın.İnsanları bilgilendirin bu havaya ateş ettiğinizde insanları öldürmeyeceğiz anlamına gelmiyor.Üçüncüsü acilen beş yılı iki yıla indirmek gerekiyor. . Silah edinme sayısı şu anda sonsuz. En az iki üç tane. “Önemli sağlık muayeneleri önemli, isim denetimleri ve mümkünse eğitim ve eğitim sonrası kontrol sistemlerinin devreye alınması gerekiyor. Hatta bekleme süresi dediğimiz referans sistem dediğimiz sistemde bu konuda en az yüzde 50, yüzde 60 oranında bir daralma olduğunu da biliyoruz” dedi.

‘SİLAHINIZ VARSA ÖLDÜRÜLME İMKANI 5 KAT YÜKSEK’

“Silah kullananların yüzde 95’i erkek, neredeyse tamamı, üçte ikisi yine 40 yaşın altında, bu 18 yaşına kadar inebiliyor. 21 yaşını geçen her vatandaş silah ruhsatı talep edebiliyor, Akcan, “Yine en önemlisi yüzde 70’in caydırıcı olması. Dışarıdan bir caydırıcıdır, benim malıma zarar vermesinler diye ama kişinin silahı varsa karşıdakinin de silahı olunca hem caydırıcı oluyor. “Öldürülme ve cinayet işleme ihtimalinin 5 kat arttığını bilmiyor. Bu ciddi bir risk oluşturuyor. Yani silahlar şiddete davetiye çıkarıyor. Silahınız varsa öldürülme ihtimaliniz 5 kat daha fazla,” dedi.

“Yüzde 50’sinde kişilik bozukluğu ve üçte birinde öfke sorunu var”

Silah edinme durumunun manevi boyutuna da değinen Akcan, ‘Elbette birçok nedeni var. Hatıra olabilir, yatırım olarak değerlendirilebilir ama şöyle bir durum var; Psikolojik boyuta baktığımızda yüzde 50’sinde aslında kişilik sorunu var. Üçte birinin öfke sorunu var. Yüzde 8’i neredeyse bağımlılık yapan tutku seviyelerine sahip. Demek istediğim, çok sık silah değiştirebiliyor. Silahı adeta hayatın merkezine koyuyor. Ayrıca birçok psikolojik sorunu var. Bu nedenle önemli sağlığımızda öfke düzeyini ortaya koyabilen, kişilik boyutunu ortaya koyabilen hatta bağımlılık durumunu ortaya koyabilen, öfke kontrol düzeyini önceden belirleyebilen reaktif, kumar bağımlılığı gibi kişiliği ortaya koyabilen testler uygulanabilir. . Aslında o kadar da problem değil. Bunlar 20-30 dakikada yapılabilir. Bu konuda önemli bir düzenleme yapıldığı sürece hukuki desteği vardır. Bu gerçekleştiğinde silah ruhsatı talep etme oranının en azından üçte bir, hatta yarı yarıya düşeceğini de biliyoruz. Akabinde mevcut yasalar uygulanmalı ve yasa dışı silahların cezai yaptırımları artırılmalıdır. İnanın bazı ülkelerde idam cezası bile var yani kaçak silah dediğimiz silahlarda. Elbette Umut Vakfı olarak nihayet tüm siviller arasında silahlanmanın durdurulması ve durdurulması yönünde bir talebimiz var ama bu tedbirler acilen alınsa bile Türkiye’de mutlaka bir noktada rahatlama sağlayacaktır” dedi.

“BU KONUDA ÖNEMLİ DÜZENLEMELERİN YAPILMASI GEREKİYOR”

Akcan, “İnsanlar temel ihtiyaçlarını yani iş, barınma, beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarını karşıladıklarında bu ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bir inanç duygusu hissederler ve oradaki en değerli şey ileriye dönük birikim ve silah edinmedir. Talep bitmez. Dolayısıyla maddeyi zorlaştırırsanız talebin önüne geçersiniz. Dolayısıyla bu konuda önemli düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylüyoruz. Satışa, teşhire, özellikle reklama gitmek gerekiyor” dedi. söz konusu. Şiddet ve silah içeren görsel içeriğin manevi etkisinden bahseden Akcan, “Silahınız var yani çaresizlik duygusuyla silaha talep artıyor. Bu hayranlık duyulacak bir şey değil. , şiddet görüntüleri, silah sahneleri özellikle cinayet ve cinayet dizilerde son derece düşündürücüdür bunları dolaylı yoldan çözmemiz lazım şöyle diyelim her dizide yirmi şiddet olayı var üç tanesinde silahlı çatışma olayı var … Bir cinayet ya da yaralama olayı var. Tabii bu iyi bir şey değil” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu